Les Arcs Kayak Tatili

Les Arcs

Her ne kadar yurt dışında kayak tatili deyince akla ilk olarak İsviçre ve Avusturya gelse de Fransa da bu konuda haklı bir üne sahip. Fransız Alpleri gerek tesisleri gerek kar kalitesi olarak İsviçre ve Avusturya Alpleri’nden daha aşağı değil. Les Arcs bölgesi, “Val D’sere” ve “Val Thoren” ile birlikte Fransa’daki en popüler ve en çok talep gören kayak alanlarından biri.

Les Arcs’da 107 pist ve 200 km’nin üstünde kayılabilir alan var. Pistlerinin  %2 si yeşil, %49’u mavi, %35’i kırmızı ve %14’u siyah. Yani  başlangıç ve ortalama seviyedeki kayakçılar için tam bir cennet 🙂 Ama hemen belirteyim burada zorluk olarak maviler kırmızıya, kırmızılar da siyah pistlere daha yakın. Tabi çok düşük eğimli harika pistler de yok değil.

Les Arcs’ın bir başka güzel yanı da liftlerinin neredeyse tamamı son teknoloji ve çok hızlılar. Bu yüzden de  bekleme süreleri minimumda. Ama belki de en önemlisi Fransızlar 60’lı  yıllardan itibaren kayak turizmi yaptıkları için her şey problemsiz, oldukça güvenli ve mükemmel  bir şekilde işliyor. Ayrıca Les Arcs’ın hemen yanında yer alan “La Plagne” kayak alanına hem kayarak hem de liftlerle geçme imkanı var.

Les Arcs – Ne Zaman Gidilir

Aslında bu sorunun cevabı ne zaman gidilmeyeceğinde gizli 🙂  Tahmin edebileceğiniz gibi yarıyıl tatillerinde tesisler ve pistler ağzına kadar dolu. Tabi Les Arcs’da bundan nasibini fazlasıyla alıyor. Bu yüzden gideceğiniz zamanı Fransız ve İngiliz yarıyıl tatilleri ile çakıştırmamak lazım.

İşin kötü kısmı Fransız eğitim sisteminde yarıyıl tatilleri her sene değişiyor. Bu da yetmezmiş gibi ülke 3 bölgeye bölünmüş durumda ve sırayla yarıyıl tatiline çıkıyorlar. Fransız ve İngiliz yarıyıl tatillerini bu siteden öğrenerek tatilinizi planlayabilirsiniz.

Les Arcs –  Nerede Kalınır

Tabi ki UCPA Union des Centres Sportifs de Plein Air ) Fransız devleti tarafından 1965 yılında  kurulan ve kar amacı gütmeyen bir sportif organizasyon olan UCPA’nın Fransız Alpleri’nin neredeyse her bölgesinde konaklama tesisleri var.

Peki niye UCPA? Bildiğiniz üzere kayak pahalı bir spor dalı. Hele bizim gibi hem yurt dışında kaymak isteyip hem de  Euro bölgesinin dışında yaşayanlar için  daha da pahalı bir hale geliyor. UCPA’nın en güzel yanı ödediğiniz ücrete her şeyin dahil olması 🙂 Peki UCPA’yi diğer yerlerden ayıran özellikleri neler:

  • Seviyenize göre 6-8 kişilik gruplarla  hoca eşliğinde ders alma ve hoca rehberliğinde pistleri keşfetme.
  • Bakımı ve kontrolü UCPA personeli tarafından yapılan, kaliteli ve sıfır ürün temizliğinde kayak ekipmanları ( Kayak, kayak ayakkabısı ve batonlar )
  • Kaldığınız gün kadar dağda geçerli sınırsız ski-pass
  • 3 öğün açık büfe yemek: özellikle öğlen ve akşam yemeklerinde kayarken kaybettiğiniz enerjiyi karşılayacak protein ağırlık  yemekler çıkıyor. Her öğünde mutlaka et ve balık var. Kahvaltı haricinde yemekler gerçekten çok iyi. Kahvaltının kötü olmasının nedeni de Fransızlar’ın kahvaltı kültürünün olmaması 🙂 Kahvaltı olarak sadece mısır-yulaf gevrekleri, süt ve meyve var. Kahvaltıda bulunmayan güzel Fransız peynirleri ise öğlen ve akşam yemeklerinde baş köşede 🙂

 

UCPA’nın  hiç mi kötü bir yanı yok? Tabi ki de var 🙂  Bazı tesislerde iki kişilik odalar bulunsa da genelde 4-5 kişilik küçük  odalarda  kalıyorsunuz. Küçük derken gerçekten küçük odalardan bahsediyorum. Ayrıca yataklar da oldukca dar. Tesisten ayrılırken  oda temizliği de odada kalanlar tarafından yapılıyor.

 

Ama bir çok kişi için bu tesislerde konaklamanın en kötü yanı tuvalet ve duşların ortak kullanımda olması ki  benim de  en çok korktuğum durum buydu. Neyse ki kaliteli malzemelerden yapılmış tuvalet ve duşakabinler tertemizdi; hiç bir problem yaşamadım. Burayı daha çok kaliteli bir spor kulübünün soyunma odaları gibi düşünebilirsiniz.Yani uzun lafın kısası lüks ve mahremiyet arıyorsanız yanlış yerdesiniz 🙂  Ancak dağdaki herhangi bir otelde oda kahvaltı konaklamanın maliyeti  ( 7 gece için ) 1500 Euro’dan başlıyor. Bu fiyatın üstüne skipass, kayak ekipman kirası, öğlen ve akşam yemeklerini de ekleyince 2500 Euro’yu buluyorsunuz. Oysa UCPA’da seçtiğiniz döneme göre 550 ile 710 Euro arasında  ( 7 gece için ) bir fiyat ödüyorsunuz.

 

Les Arcs – Hangi Pistlerde Kayılır

Les Arcs pistleri kayak severler için tam bir  cennet 🙂 Kaydığım her pisti çok beğendim; ama  bazı pistler kar makinalarıyla düzeltilmedikleri için zaman içinde pistte tümsekler oluşuyor; bu sebeple buralarda kaymak tam bir işkenceye dönüşüyor. Bu tür pistlerden uzak durmanızı tavsiye ederim.

 

Gider gitmez bir harita edinmenizi ve mümkün mertebe (Eğer tekseniz) grupla kaymanızı öneririm. Ayrıca dağdaki yönlendirme tabelaları çok iyi. Videolarda da farkedeceğiniz üzere tepeden aşağı inen tek bir pist yok. Yol boyunca pistler dallanıp budaklanıyor. Her seferinde bambaşka bir yerden UCPA tesisine ulaşabilirsiniz.  Benim gittiğim dönemde şansıma hava çok güzeldi. 1 gün haricinde tamamen güneşli bir havada kaydım. Havanın böyle güzel olduğu zamanlarda kaymanın tadı gerçekten bir başka.

 

Unutulmaması gereken en önemli şeylerden biri de normalde yurt dışına çıkarken yaptırılan seyahat sigortaları kayak sporunda oluşabilecek kaza ve yaralanmaları kapsamıyor. Bu yüzden tatile gitmeden önce mutlaka bu alanda uzmanlaşmış firmalardan sigortanızı yaptırın. Ben sigortamı  BUPA firmasından 90 $’a yaptırdım.

 

Les Arcs – Nasıl Gidilir

Fransız Alpleri’nde en popüler bölgeler genelde Lyon ve Cenevre havalimanlarına yakın olanlar. Les Arcs’a  Lyon üzerinden gidebilirsiniz. Bunun için 3 seçenek var.

1.Seçenek- Araba Kiralamak : Her havalimanında olduğu gibi Lyon havalimanında da birçok araba kiralama firmasının şubesi var. Havalimanından arabayı kiraladığınız firmanın gittiğiniz bölgede acentası varsa arabayı acentaya teslim edip toplu taşımayla tesise ulaşabilirsiniz. Hem kış şartlarında araba kullanmanın  tehlikeli olması hem de Fransa’da araba kiralama ücretlerinin pahalı olmasından dolayı-kalabalık olsanız dahi- önermediğim bir seçenek.

2.Seçenek – Tren: Havalimanından şehir merkezine gidip trenle (birkaç aktarma yaparak) Les Arc’in altındaki kasaba olan Bourg Saint Mauirice’e ulaşıp oradan da taksi yada otobüslerle tesisin olduğu kısma çıkabilirsiniz. Birden fazla aktarma zorunluluğu ve hem havalimanı şehir transfer  ( 15 Euro ) hem de tren  bileti  ücretlerinin yüksek olmasından dolayı , astarı yüzünden pahalıya gelen bir seçenek.

3.Seçenek – Alp Otobüsü : Havalimanı  ve dağlar arasında çalışan  Altibus  gibi otobüs firmalarını kullanmak en rahat seçenek. İlk başta  75 Euro’luk ( tek gidiş ) ve 115 Euro’luk ( Gidiş-dönüş)  ücretleri   biraz pahalı gibi gözükse de  havalimanı dış hatlar kapısından  binip,  UCPA’nın kapısında iniyorsunuz. Benim de tercih ettiğim seçenek bu oldu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir