Dhermi
Ksamil’den sonraki ikinci durağımız 100 km uzakta olan Dhermi, Ksamil’e göre kesinlikle daha iyi bir alternatif.Sahile paralel uzun ve geniş bir yürüyüş yolu, çok fazla yeme içme ve bar alternatifi ve büyük plajları ile gönlümüzü çeldi. Ksamil’den Dhermi’ye gene bol virajlı, inişli çıkışlı fakat harika manzaralar sunan bir yoldan geldik. Ksamil ile Dhermi arasında büyüklü küçüklü onlarca plaj var. Biz yol üstünde Borsch ve Livadi plajlarında yüzme molaları da verdik. Ksamil ile ilgili yazımı okumak için buraya tıklayın lütfen.
NOT: Biz bu seyahate dövizdeki aşırı dalgalanma başlamadan önce gitmiştik ve 1 Euro 5,33 TL idi. Euro’nun şu anki durumuyla Arnavutluk bile çok pahalı kalıyor ne yazık ki 🙁
Dhermi-Nerede Kalınır?
Dhermi, aslında bir vadinin iki yanındaki tepeciklere kurulmuş kartpostal gibi bir köy. Köy merkezinde kalmak için çok fazla alternatif yok. Kalınacak yerler sahillerde ve Dhermi’ye yakın olan tepelerde. Tabi deniz kıyısına yaklaştıkça fiyatlar artıyor.

Biz Dorvin Apartments adlı Yunanlı bir çiftin işlettiği bir pansiyonda kaldık. Odamız basit ama büyüktü; ayrıca harika manzaralı kocaman bir balkonumuz vardı. Pansiyonun içinde her türlü ekipmanın olduğu ortak bir mutfağın olması bizim için büyük bir avantaj oldu.

Bu sayede kahvaltılarımızı balkonda yapabildik. Pansiyonun en büyük eksisi kendine ait bir park yerinin olmaması; arabayı, pansiyonun hemen önündeki kaldırımın üstüne park ettik. Özellikle yüksek sezonda park yeri bulmak sorun olabilir. 6 gece için 209€ ödedik.

Dhermi Plajları:
Dürüst olmak gerekirse Arnavutluk’taki denizden alacağınız keyif rüzgarla doğru orantılı. Koyların neredeyse hepsi açık denize bakıyor ve rüzgardan etkileniyor. Rüzgar hızı arttığı zaman dalga artıyor ve deniz bulanıyor. Rüzgarsız günlerde ise deniz tek kelimeyle inanılmaz. Özelllikle büyük plajlarda denizin en güzel zamanı öğlen 12 yada 13 e kadar olan zaman dilimi. Deniz, öğleden sonraları genelde dalgalanıyor.

Borsch Plajı
Ksamil’den Dhermi’ye giderken mola verdiğimiz 7 km uzunluğundaki harika bir plaj. Özellikle yukardan inerken denizin rengi ve plaj inanılmaz gözüküyor. Plaj üstünde bir çok özel işletme var. Şemsiye-şezlong kiraları 800 Lek ve bu bütün işletmeler için standart ücret. Biz gittiğimizde plajın orta kısımlarında su daha dalgalı ve bulanık iken, plajın sonuna doğru olan kısımda su durgun ve cam gibiydi.
Livadhi Plajı
Borsch plajını geçtikten sonra Dhermi’ye giderken mola verip, denize girdiğimiz bir başka plaj oldu. Biz plajın sonuna denk gelen tarafta denize girdik. Arnavutluk’taki bir çok plajın aksine deniz tabanı tamamen kum ve koyun yapısından dolayı su çarşaf gibiydi. Ayrıca deniz çok geç derinleştiğinden çocuklu aileler için harika. Tıpkı diğer büyük plajlarda olduğu gibi, plaj üstünde pek çok tesis var ve şemsiye şezlong ücretleri 800 Lek.
Porto Polermo
Dhermi’ye 30 km uzaklıkta bir başka küçük plajcık. Koyun yapısından dolayı deniz her daim sakin. Hem doğal hem de kumluk olduğundan tercih edilen bir plaj. Ama Arnuvutluk’un yollarını düşününce, 30 km beklediğinizden çok daha uzun sürecektir zaten tamda bu yüzden bir daha ziyaret etmeyi gözümüz yemedi.
Dhermi Plajı
Dhermi’nin en büyük ve popüler plajı. Plaj boyunca onlarca tesisten birinde şemsiye ve şezlong kiralayabilir ya da kendi şemsiyenizle plajda istediğiniz yere oturabilirsiniz. Şemsiye-şezlong kiraları tesislere göre 800 ile 1000 Lek arasında değişiyor. Deniz özellikle sabah saatlerinde harika ama çok çabuk derinleştiği için çocuklu ailelere çok uygun değil. Benim tavsiyem bu plaj bittikten sonra başlayan ve yan yana devam eden küçük plajcıklara gitmeniz. Bu plajların en büyük avantajı geç derinleştikleri için denizin her daim cam gibi olması ve rüzgardan ana plaj kadar etkilenmemeleri.
- Yatch club plajı
Kayaların arasında bulunan küçücük bir plaj ama su geç derinleştiğinden günün her saati harika bir deniz sizi bekliyor. Özellikle öğlen 1’e kadar su çarşaf gibi. Şemsiye şezlong ücretleri 1000 Lek.
- Hotel 2000 plajı
Yatch club plajından yaklaşık 200 metre ileride bir başka minnoş plaj. Deniz geç derinleştiğinden su cam gibi derler ya işte öyle. Plajın arka tarafındaki büyük çam ağaçlarından dolayı en keyifli vakit geçirdiğimiz plaj burası oldu. Şemsiye-şezlong ücreti 1000 Lek.
- Luciano Restoran’ın plajı
Gene bir başka küçük plajcık. En fazla 10-11 şezlongluk bu plaja Luciano Restoran’ın içinden ulaşabilirsiniz. Diğer yerlerde olduğu gibi şemsiye-şezlong ücreti 1000 Lek. En büyük eksisi, şezlonglar kayaların arasında olduğu için yerlerini değiştiremiyorsunuz; bu da gün içinde güneşin açısı değişmeye başladıkça haşlanmanıza neden oluyor.
Dynades plajı
Dhermi’deki ikinci plaj. Plaj boyunca pek çok özel işletme var ve şemsiye-şezlong ücretleri genelde 700 Lek. Bu kısımda Dhermi plajında olduğu gibi deniz çabuk derinleşiyor ve dalgalı olduğu zaman bulanıyor. Benim size tavsiyem buralarda hiç vakit kaybetmeden, yol sizi plaja indirdikten sonra sağa sapıp, toprak yolun sonuna kadar ilerleyip Summer Dream Otel’e kadar devam etmeniz. Plajın bu son kısmında deniz geç derinleştiği için su inanılmaz.
İsterseniz otelin hemen önündeki kumsala yada otelin lokantasının yanından devam eden kısa toprak yoldan yandaki kayalıkların arasındaki küçük plaja geçebilirsiz ki biz öyle yaptık. Her iki yerde de şemsiye şezlong ücretleri 1000 lek. Ayrıca otopark ücreti almıyorlar. Deniz ise tek kelimeyle muhteşem.
Dhrale Plajı
Geçen seneye kadar hiç bir tesisin olmadığı ve bakir bir plaj olan Dhrale’de, bu sene hummalı bir inşaat çalışması vardı 🙁 Plajın sağ tarafında, büyük bir otel veya villa site inşaatı sürüyordu. Ayrıca plaj üstündeki işletmelerin bir çoğu da yeni yapılıyordu. İnşaat ve jeneratör gürültüsü çekmek istemediğimizden plajda kalmadık. Deniz, Dhermi’nin genelinde olduğu gibi taşlık ama biraz daha geç derinleşiyor. Bu yüzden de dalgalı günlerde bile berrak. Dhermi’deki küçük plajları saymazsak, en güzel deniz burada ama yukarıdaki nedenlerden dolayı plajda kalmayıp, denize 1 kez girip çıktık. Şemsiye-şezlong ücretleri 500 Lek, localar ise 1000 Lek.
Dhermi ne yenir ne içilir
Tabiki bol bol deniz ürünleri ve şarap 🙂 Dhermi yeme içme konusunda çok fazla kaliteli alternatife sahip ve en güzeli de fiyatların uygun olması*. İtalya’ya yakın olmasından dolayı makarna ve pizzalar oldukça lezzetli. Neredeyse her restoranın taş fırını var.2 porsiyon balık, salata, bir meze ve yarım litre şaraba en fazla 25 euro ödeyip kalkıyorsunuz ki bu en iyi restoranlarındaki fiyat.
Royal Blue Restoran
Dhermi Plajı’ndaki öğlen yemeği için tercih ettiğimiz bu restorandan oldukça memnun ayrıldık.Bize göre 3 kez geldiğimiz bu restoran, fiyat-performans açısından Dhermi’nin en iyisiydi. Hem porsiyonların büyüklüğü hem de yemeklerin lezzeti ile gönlümüzü çeldiler. Bir akdeniz salata, karidesli risotto, bir bardak şarap ve su için 14 Euro ödedik.
İkinci sefer ise akşam yemeği için geldiğimiz restoranda ahtapot ızgara, balık çorbası, meyve tabağı ve 1 kadeh şarap için 16€ ödedik. Ahtapot ızgara tam kıvamında pişmişti ve porsiyonu boldu.Balık çorbası ise lezzetli olmakla birlikte içindeki balık etleri çok azdı.
3.sefer gelişimizde ızgara kalamar , meyve tabağı, 1 kadeh şarap ve su için 14€ ödedik. Izgara kalamar tam kararında pişmiş ve yumuşacıktı.

Luciano
Dhermi pajındaki popüler restoranlardan biri. Plajın en başında kalan restorana öğlen ve akşam yemeği için toplamda iki kere geldik. Restoran plajın biraz yukarısında olduğu için güzel bir manzarası var.buradaki en büyük sorun garsonların büyük çoğunluğunun bir kelime bile İngilizce bilmemesi.ilk gelişimizde pizza, patates kızartması, Yunan salatası yiyip, limonata içtik ve 11 Euro ödedik. Taş fırınları olduğu için pizzaları oldukça lezzetli. Patatesi anne işiydi ama kalın kesildiği için tam pişmemişti. İkinci gelişimizde ızgara levrek, ızgara dana eti,kadeh kırmızı şarap ve su için 18 Euro hesap ödedik.

Yacht Club
Tartışmasız bir şekilde Dhermi’nin en güzel ambiyansa sahip restoranı. Ahşap ve beyaz renkli dekorasyonu, garsonların ilgisi ve canlı müzik olması ile en güzel vakit geçirilebilecek yerlerden biri.Deniz üzerindeki büyük bir kayanın üstüne kurulduğu için restoranın her yerinden harika bir manzarası var. Tabi bu güzelliğin de bir bedeli var 🙂 Diğer restoranlara göre bir tık daha pahalı ve menüsünde suşi olan tek Dhermi’deki tek restoran. Yunan salatası, somonlu suşi, patates kızartması ve 1 kokteyl için 20€ hesap ödedik.
İkinci kez buraya, canlı müzik dinlemek için yemek sonrası geldik. Şansımıza o gün Arnavutluk’un en ünlü sanatçılarından biri de dostlarını orada ağırlıyordu. Misafirleri ise orijinal Gypsy Kings grubunun iki üyesiyidi ve orada en bilindik şarkılarını söyleyerek bize 50 dakikalık mini bir konser verdiler.Gerçekten paha biçilemez müthiş bir müzik keyfi yaşadık.
Taverna Faven
Bana göre Dhermi’de Royal Blue’dan sonra en iyi restoran. Tepeden Dhermi kıyılarını izleyebileceğiniz bir terası olan restoran Yunanlı bir aile tarafından işletiliyor.Gün batımında giderseniz güzel bir manzara eşliğinde yemek yiyebilirsiniz.

Keçi etinden pirzola, anne işi patates kızartması, ızgara köfte, yunan salatası , fırında pişmiş peynir, bir cola ve duble uzo için toplamda 24 Euro ödedik. Yediğimiz herşey çok lezzetli ve porsiyonlar bol idi; fakat aile işletmesi olduğundan ve herşey sipariş üstüne tazecik hazırlandığından serviste yavaşlardı. Servisin yavaşlığına rağmen şiddetle tavsiye ediyorum.

Summer Restoran
Summer Dream otelin restoranı olan bu yerde öğle yemeği yedik. Dynades plajına hakim güzel bir manzarası olan restoranın yemekleri oldukça lezzetli. Domatesli makarna, ton balıklı salata, kola, çay ve tatlı için 12 Euro ödedik. Domatesli makarnası tek kelimeyle efsaneydi. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Arnavutluk’a gitmeye değer mi ?
Bu sorunun kesin bir cevabı yok. Herşeyden önce Arnavutluk geçmiş yıllarda olduğu kadar ucuz değil. Avrupa’nın son bakir kumsallarında ise ya hummalı bir inşaat faaliyeti var ya da faaliyet çoktan bitmiş:( Küçüçük plajlara bile şemsiye şezlong koyup para alma derdindeler. Ayrıca turizm konusunda daha katedecek çok yolları var. Bizim Arnavutluk’a ana gidiş nedenlerimiz şöyleydi: vize istenmemesi dolayısıyla 2 kişi için 140€’yu bulan vize ücretlerinden kurtulmak, Euro kullanan ülkelere göre daha ucuz olması ve Pegasus’un yaptığı Balkanlar indirim kampanyası idi. Şahsi kanaatim eğer ucuz uçak bileti bulunursa, beklentileri yüksek tutmamak kaydıyla denenebilir.
Dhermi Nasıl Gidilir
Pegasus ve THY’nin tarifeli seferleri ile ülkenin tek uluslararası havalimanı olan Tiran’a gidip buradan araba kiralayarak veya otobüslerle Dhermi’ye ulaşılabilir. THY’nin her gün seferleri varken Pegasus’un haftanın 4 günü seferi var. Biz Pegasus’un yaptığı Balkanlar indirim kampanyasından iki kişi gidiş dönüş 910 TL ‘ye bilet bulunca dayanamayıp şansımızı denemeye karar verdik. Araba kiralama işini bilindik ve güvenilir firmalardan yapmanızı şiddetle öneririm. Biz rental.com’u tercih ettik.

İnternette bahsedilmeyen ya da az bahsedilen hususlardan biri de Arnavutluk’daki yolların durumu. Dhermi, km olarak Tiran’dan çok uzakta değil ama yolların genelde tek şeritli olmasından dolayı varmak uzun zaman alıyor. (yaklaşık 4-4.5 saat) Ayrıca tecrübeli bir şöför değilseniz kesinlikle araba kiralamanızı tavsiye etmiyorum. Yollar genel olarak eskiye oranla çok daha iyi olmasına rağmen bazı kısımları hala tehlikeli. Ayrıca Arnavut şöförler kural tanımaz bir şekilde araba kullanıyor; özellikle çok sık hatalı sollama yapıyorlar. Bu sebeple dikkatli olmanızı, uykusuz yola çıkmamanızı öneririm.
*